Sedat Ergin özel fotoğraflarla andı: Metin Münir, gazeteciliğinin yanı sıra önemli bir yazar, tarzı olan gerçek bir centilmendi

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, geçtiğimiz cumartesi günü hayatını kaybeden 79 yaşındaki Kıbrıslı gazeteci ve yazar Metin Münir‘i, sosyal medya hesabından paylaştığı özel fotoğraflarla andı. 

Ergin paylaşımında, “Metin Münir, gazeteciliğinin yanı sıra önemli bir yazar, tarzı olan gerçek bir centilmendi. Doğaya ve hayata dair yazılarının edebi bir lezzeti vardı.” dedi.

Ergin, Münir ile 1980’lerde çekilen bir fotoğraf karesine yer vererek, şu notu ekledi:

“Kıbrıslı Türklerin basın dünyasına gönderdiği en önemli isimlerden biri olan Metin Münir’e dün. Geçen cumartesi günü Girne Ozanköy’deki evinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat eden Metin Münir, dün Ozanköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Metin Münir, uzun yıllar BBC, Financial Times, Sunday Times gibi prestijli yayın kuruluşları ve gazetelerin Türkiye temsilciliği görevini başarıyla yürütmüştü. Kariyerinin 1990’lardan sonraki döneminde de Türk basınında yönetici ve köşe yazarı olarak bir dizi önemli görevde bulundu. Kendisi ile 1970’li yılların ikinci yarısında Ankara’da Türk Haberler Ajansı’nın (THA) Olgunlar Sokak ile Atatürk Bulvarı’nın köşesindeki ofisinde tanışmıştım. Ben THA’nın Ankara Bürosu’nda çaylak bir muhabirdim o zamanlar. Metin Münir de haberlerini yurtdışına geçebilmek için ofis olarak THA bürosunu kullanıyordu ve kendisiyle sıkça bir araya geliyorduk. En az 45 yıl kadar geriye giden bir arkadaşlığımız vardı onunla. Sonraki yıllarda da zaman zaman yolumuz kesişti ve en son 2005 yılında Milliyet’te aynı çatı altında buluştuk. Benim 2005 yılında yönetici olarak görev başlamamdan sonra Metin Münir bu gazetede köşe yazarı olarak yazmaya başladı. Meslek hayatının önemli bir bölümünde Batı’nın seçkin yayın kuruluşlarında çalışmış bir meslektaş olarak profesyonel ölçülere olan bağlılığı benim açımdan etkileyiciydi. Ayrıca, gazeteciliğinin yanı sıra kuvvetli kalemi olan, önemli bir yazardı da… Doğaya ve hayata dair yazılarının edebi bir lezzeti vardı. Metin Münir’i özleyeceğim.

Bu paylaşımdaki fotoğraf 1980 ya da 1981 yılında Ankara’daki bir partide çekilmiş olmalı. Mekan, Metin Münir’in Gaziosmanpaşa’daki evi olabilir. Arkada gördüğünüz bıyıklı şahıs ise ünlü öykü yazarımız, dönemin Milliyet Ankara Haber Müdürü, eşsiz insan Orhan Duru’dur. Objektife birlikte tebessüm ettiğimiz bu anı gösteren fotoğrafa, günün birinde onun vefatını konu alan bir paylaşımda yer vereceğimi nereden bilebilirdim?”

Ergin, kendisinin, Metin Münir’in, Gamon McLellan’in ve Mithat Sirmen’in yer aldığı fotoğraf karelerini de paylaşarak, şu anısını anlattı:

“Bu fotoğraf 1982 yılında Ankara Mamak’taki Sıkıyönetim Komutanlığı’nın yerleşkesi içindeki Sıkıyönetim Mahkemesi’nin önünde çekildi. Ben en soldayım. Hemen yanımda dün toprağa verdiğimiz, o dönemde BBC’nin Türkiye muhabiri olarak görev yapan Metin Münir var. Onun yanında o dönemde Londra’da BBC Türkçe Servisi’nin direktörü olan Gamon McLellan var. O yıllarda BBC Türkçe servisi, askerlerin katı bir sansür uyguladığı Türkiye’de olan biteni öğrenmek açısından en sağlam, en güvenilir haber kaynaklarından biriydi, galiba en sağlamıydı. O yıllarda herkesin kulağı BBC’deydi. Fotoğrafta en sağda olan kişi ise bugün aramızda olmayan Ankara gazeteciliğinin seçkin bir gazetecisi Mithat Sirmen. O dönemde yanılmıyorsam Tercüman’a bağlı çalışan AK Ajans’ın dış politika muhabiriydi. Tarzı olan gerçek bir centilmendi.

Bu dörtlüyü o gün bir araya getiren hadise, o tarihte Bülent Ecevit’in tutuklu olarak yargılandığı bir davadaydı. Ben avukatlarının talebi üzerine sıkıyönetim mahkemesinde Ecevit’in lehine tanıklık yapmıştım. Metin Münir de benim gibi tanıklık yapmıştı diye hatırlıyorum. Ecevit, yabancı basına askeri rejim aleyhine demeç verdiği gerekçesiyle hapse atılmıştı. Mithat Sirmen mahkemeye tanık olarak mı geldi, yoksa izlemek üzere mi hatırlamıyorum.

Bu fotoğraf, o dönemde Milliyet’in Ankara Bürosu’nda sıkıyönetim muhabiri olarak görev yapan sevgili Süreyya Oral tarafından çekilmiş. Süreyya, sağ olsun, Metin’in ölümünün ardından arşivimde olmayan bu fotoğrafı benimle paylaştı. Aynı gün Mamak’ta çekilmiş ikinci fotoğrafta yine aynı dörtlü var. Bu fotoğrafı değerli meslektaşım Ferhat Boratav’ın bir paylaşımında karşıma çıktı.

Üçüncü fotoğrafı geçen yıl paylaşmıştım aslında. O gün beni Mamak’taki askeri mahkemede hakim karşısında ifade verirken gösteriyor.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir